6 Nisan 2009 Pazartesi

kuzunun ciğerleri ve göğüs röntgeni

elimize yeni ulaşan bazı test sonuçları dolayısıyla
pişmanlıkla bakıyoruz o günlere
damla kuzumuza demişlerdi
senin ciğerlerin daha kuzu ciğeri gibi içme o zıkkımı diye
sonra birgün damla kuzumuz söze başladı
-göğsümüzü delip deşen acıyı...-
sözü söyledi
sonrasına eğilenler olsaydı sözü neden söylediğini bile söylerdi belki

servet in gidişiyle
yardım edebilecek biri olsaydı ne güzel olurdu dememek için kendimi zor tutmak
ya da göğsümüzü delip deşen acıyı yoksaymadan yaşamak
artık daha zor
gidiş değil malümunuz
tam olarak değil
hiçbir zaman tam olarak değil ki
hep daha uzağı varsa şayet,öyle değil.
ama gene de gidişiyle işte olduğu kadar
gittiği kadar bırakışıyla
o acı kocaman oluyor
soyut olduğu kulaklara çalınan ama benim olan
göğsümde duran
o zıkkımı da içmeseydik halimiz nice olurdu edebiyatına girmeden
ve servet in gidişi üzerine eni topu bunları söylemiş olmanın mahcubiyetiyle
-hep bir ağızdan, çay içelim!

Hiç yorum yok: