köşeli,kaygan,kaymayan.boğum boğum,sekteye uğramış,çevirince kapağı açılmayan.hop desek,hoplamayan.her şey oldurulamayan haliyle.her fiil yoksun çekimlenmekten.kalış desem sabit değil,gidiş desem.cesur değil.akıl diye geçiriyorum bazen içimden,o da tutarlı değil.delirelim bu sefer de desek,bilirsin inandırıcı değil.
her şey oldurulamayan şekliyle süregeliyor.öyle ki olmamaışlığın eksikliği dahi hissedilmiyor.
o kadar
-oldurulamamış.
hayaller,hep yanında kalsın istemeler,sabahlara dek sevişmeler,ertesi gün işe güce gitmemeler,seni seviyorum diye fısıldarken boynunun beyazlığından öpmeler.ölünce işte bunlar..kasımlara kalıyor insan kuzum.ama akıl daha o kadar büyümemiş.bilinç henüz o dönemde kusmamış.kasımsız,sonsuz ve baharsız,gel diyemeden layıkıyla,gidemeden,süzülerek sürüyor devinimim.sade bi süzülüş..ortamdaki hiçbir sürtünmenin hiçbir temasın gözardı edilmediği sıkış tıkış bir süzülme benimkisi..yabani otlar,evcil mantarlar,içli dışlı çamaşırlar..bazen kiraz da yemek istiyorum da,ister istemez kiraz istemenin düşüncesi bile üşendiriyor.evcil mantarlar..evimde sokaklar..pis,kirli ve temiz değil.gerisi..sus pus..belki diğerleri gibi..tırnaklarımı yesem,başıma gelmeyecekti bunların hiçbiri.sen kim,sokak tarlalarında yavru mantarlar yetiştirmek kim.yetişsiz kalıyorum.bazen de -sız kalmayı vurgulamak için,götümden kelime uyduruyorum.sus pus..koş atıl..kurt köpeği ye-me-di.öldürmeyen şey güçlendirmedi.süründürdü,sürdürdü ölesiye.
02.08.08
-alev
3 Ağustos 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder