Zormuş böyle, evde bir başına, ev de ev hani, küçücük, masası sandalyesi tamtakır, havadar, güzel olmasına güzel de, zormuş..
Ey ev
Aidiyetimi kırmaya başladığım günler hatırımda, keyfimden değildi. O zamandan bu yana duvarlarını boyamadık, birkaç eşyanın yeriydi değişen, ve değişemeyen benim aklımfikrim; sende barınmaya çalışmaya başladıkça şimdi benim düşünceme gelen.
Sana uğrar olmak da zorunluluktan hani, sürekli olamamak, aklımfikrimin atamadıklarından kaynaklı.
Böyle bir başına nerde olsan yersiz sandalye tepesi divanın köşesi.
Ayaklarını nereye uzatacağını, ne kadar uzatırsan uzat rahat olmayacağını bilmek.
Zor geldi bütün güngece. Dayanmasına dayandım da kaçmaya yeltenmek hep cebimde, uğrar olmak da bunun bir türevi değil mi zaten, yalnızca uğrar olabilmek.
Her ev bu kadar merkezinde midir bir çok sorunun?
Cevapların evde saklı olduğunu şimdi ansıyorum.
Ya da mekan takıntım cevapları kurmacalarımda buralara –odaodagözgöz- tıkmama sebebiyet vermiş.miş..
Bakmaktan başka bir şey yapamıyorum şu an, olanbitene bakıyorum da, şöyle güzel bir çay demleyesim bile gelmiyor, dokunan bir şeyler var..ya da olmayan.
Damla..
14 Temmuz 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder