7 Mayıs 2008 Çarşamba

ÖLMÜŞ BİR ARKADAŞTAN MEKTUP

Eskisi gibi yaşıyorum
Gezerek, düşünerek..
Yalnız biletsiz biniyorum vapura, trene
Pazarlıksız alış-veriş ediyorum.

Geceleri evimdeyim, rahatım yerinde
(Bir de sıkılınca pencereyi açabilsem)
Ah... başımı kaşımak, çiçek koparmak
El sıkmak istiyorum arada bir..

melih cevdet

ne münasebet!bir adaya gitmek için ikibuçukmilyon veriyorsun;o da dönmemeyi göze aldıysan şayet.kınalıada,burgazada,heybeli ada,büyükada,arada kaşık adası var.üzerinde hiç ev yok.oraya tahtadan bi ev yapsak.tahtadan borularla su götürsek.tahtadan direklerle elektrik getiremeyiz yalnız,zaten ihtiyacımız da yok.gün ışığı kadar görsek kafi bize.ya işte böyle melihciğim..serçeler adım atmıyormuş,zıplıyormuş bugün öğrendim vapurda.güvercinler yeşil ve mor bir gerdanlıkla dolaşıyormuş da senelerdir görememişiz.serçelerin ayakları güvercinlerin boyunları gibi atılgan.doğa kumkuması oldum iyice.kaşık adasından geçerken de..iki köpek gördüm.teperlerden uçuyormuşcasına iniyorlardı.biri beyaz biri siyah.ikisi de seçiliyordu uzaktan.siyah köpek olmak vardı dedim içimden.siyah ben olmaktansa..beyaz kuzuya atıflarla doldurmaktansa bir yaşamı.siyah ve beyaz köpek olup evsiz elektriksiz..bunları düşünmek için geç diy mi melihçiğim..geç kaldık,öldük bir kere.

alev

Hiç yorum yok: