23 Ağustos 2007 Perşembe

levazım

ihtiyaç..hayatta kalmak için doldurulması gereken boşluklar.tam anlamıyla -nefes alıp vermeye devam edebilmek için-ihtiyacı reddetmek boşluğu dolduramıyor.daha büyük boşluk..ve oraların kışlarla karlarla dolu olduğu yanılsaması."aslında hiçbir şey lazım falan değil"önermesinin içe dokunur bi tarafı var işte.hatta insan buna karşılık "o semtin adının neden levazım olduğu sorusunun cevabı dışında"diyerek bayağılaşmak bile istiyor.selim'in ihtiyacı vardı -nefes alıp vermeye devam edebilmek için-yanılıyor muyum?hayat ardarda basılacak taşlar sunmadığı için zat-ı alimize,ddevam etmek için doldurmak için..
"aslında bir şeyler lazım"yargısı cilve yapıyor bu sefer de.o bir şeylerin sımırlandırılması ve sınıflandırılması için biz de bir ekip kurduk.birkaç dost -hala yüzüne bakabildiklerimizden-,ancak ölünce iyi olabilenlerin söylemlerinden birkaç ses,sessizliklerine güvendiklerimizden birkaç bakış alıp etüt merkezimiz olan ormana açılmış bulunmaktayız.toplantıyı ancak ölünce iyi olabilenlerin söylemleriyle başlatıyorum.diyor ki mor olan "nasıl tüm savaşların merkezi mülkiyet ise,tüm sevgilerin ve sevgiziliklerin,ve sadece s ile başlayan bu iki kelimenin ortaya çıkardıklarının -ki bi araba kavram demek bu-temelinde de aynı şekilde sahiplenmek var.bu içleri kavram dolu arabaların oluşturduğu komvoyunda taa istanbula kadar yolu olduğuna göre ,demek ki sahiplenmek büyük bir boşluğu dolduruyor.bingo:ihtiyaç!"
lafını bitirmesiyle sessizlik falan olmuyor.hayran bakışlar da yönelmiyor kendisine.çünkü ormandaki tüm bakmalar,sessizliklerine güvendiklerimizin bakışlarında kaybolmuşlar.sınıflandırma ve sınırlandırma merasiminin bu kasvetli havasını dağıtmak adına soruyor yeşil olan,hala yüzüne bakabildiklerimize -gülümseyerek-
"hakkaten,neden o semtin adın levazım?"
dost cevabını bulamadı.nerden bulsundu.aklına gelen ilk kelimeden başladı kurgulamaya.
"vücudumuzun belirlediği ihtiyaçlardan sonra geliyor nefes alıp vermeye devam edebilmek için kendisini gerçekleştirmesine muhtaç olduğumuz kavramlar.kişiler bunlaı belrlemekte özgür değiller elbette.kişisel şartlar ve mizaç(mizaç zaten kişisel bir kavram olduğu için önüne o uyduruk sıfatı getirip anlatım bozukluğu yapmak istemedim)bu öncelikli olanları belirliyor.bir bakıma ihtiyaç yığınını,boşluk havuzunu 'sınırlandırıyor'.selimin yaşamak için yaşam kavramının kendini gerçekleştirmesine ihtiyacı vardı.o aptal kızın o aptal erkeğin kendisini sevmesine ihtiyacı vardı nefes alıp vermeye devam edebilmek için.bu güzel ormanıın bu seçkin konseye ihtiyacı var mıydı bilmiyorum ama,pinokyonun gerçek bir çocuk olduğunu bilmeye ihtiyacı vardı tutunabilmek için."
1.oturumun sonunda..orman ödevi 1:
gidin.ve nefes alıp vermeye devam edebilmek için yokluğunun tahayyülü dahi olmayan 3 araba getirin-içi kavram dolu olanlardan-
dedi gepetto amca.oysa o diyene kadar kimse farkkında bile değildi orda olduğunun.kalkıldı ağaç diplerinden,dağınıldı ormana,aranmadı kimse,yoktu kimse,ormanda sinema yoktu,gidemediler,pinokyo devam edememişti,mavi perinin pnu gerçek çocuk yapma isteğini takmamamasına sinirlenip artık iyiden iyiye kendini belli etmeye başlayan hormonlarının da yardımıyla perimize tecavüz edip sonra da hayırsever bolulu işadamı izzet baysalın yaptırdığı kız yetiştirmeye yollamıştı kendisini.çocuklar masalın bu kısmını asla öğrenemediler.öğrendiklerinde çocuk değildiler.'hiçbir şey lazım değil' amca ile 'aslında bir şeyler lazım'teyzenin aile kavgalasını hayretle izlediler.şiddetli geçimsizlikten boşansınlar istediler.üzüldüler,kıvrandılar..

alev..

Hiç yorum yok: