benim güzel umur-um..

senden farklı bir yolu tercih ettiği kulaklara çalınan ben..senin her zamandan fazla sen olduğun zamanlara dayanamadım.her tarafından sen fışkıran bir sen istemiyorum ki ben.sıfatlarla kuşatılmış,karşılaştırmalarla yüceltilmiş,sınıfında çakırkeyif bir köy öğretmeni edalarındaki seni de istemiyorum.
günler ve ayların geçmesi benim için geçmiş olmaları demekken,anlıyorum ki senin için -başından-geçmiş olmaları demek.o meşhur farklı yolun başı,benim için iyi niyetli bi farklı oluş sadece.günler ve aylar geçerken benim hayatımdan,senin başından;oluşamayan oldurulamayan ama olacağına geçmişte adımız gibi inandığımız birçok şeye,ben dönüşemediğimizi düşünürken,sen erişmediğimi ve hatta erişemediğimi düşünmüşsün belli ki.şimdiye kadar hiç yapmadığım ve yapmayacaklarımı kendine dair düşünerek belki de;oynadığımı,anlamadığımı,erişemediğimi düşünmek senden daha çok sen fışkırttı.ve senin her uzvundan taşan,her türlü duyguyu bağaran,her türlü olamamışlığa saldıran bu tarafnına,şimdiye dek her gördüğümde nasıl bir selam verip geçtiysem,aynısını,tekrar tekrar,günlerce ve aylarca..
seni ya da beni konuşmaktan daha anlamlıları vardı bir zamanlar."sormanı bekledim,konuştursun istedim"lerden daha hevesli tutumlarla akmıştık birbirimize.aslında kuzum,gidene dur demek kadar formaliteydi benim için bunlar..sevemedim onları,ve dediğin gibi belki de yap(a)madım..sormadığım ve yeryüzündeki her şeyden daha sen olan yakarışlara selam verip geçtiğim için..-eski zamanların hatırını bile önemsemeden-
sen söyledin ya dün,'maalesef'ayrı yollardayız belki de.kelimelerine erişemediğini,kasteddiklerini çözememelerde kaybolup yittiğini düşündüğün şu garip der ki:günler ve aylar geçti!senin başından geçmedi,bana dair değillerdi.bunaltılarında kusmayıp,eğitici ve öğretici zorlamalarını birer selamla geçiştirerek,asla sormadan,senin yerin benim yanım klişelerinden soyutlayarak seni,ve konuşturmalarını sormalarını beklemeden belki de,benim konuşturmamalarım bir o kadar da senin olmamalarınla belki de;geçti.
gırtlağına kadar sana batmış bir 'sen'e,elimden geldiğince,,ispatlardan uzak,ispatlamalardan tiksinerek,suçlamaların çoğunu duymayarak,çay demlemedim kuzum.bana en son ne zaman çay ısmarladığını,en son ne zaman çay toplamaya çıktığımızı beraber, sorgulamadan demlemedim.girmeyerek bu hesaplara..benlerin,bana dairlerin,benim beklentilerimin,benim beklenmediklerimin hırsıyla sana saldırmadan üstelik,geçti günler aylar..

alev..