20 Aralık 2008 Cumartesi

kendime..

yeni bir eve taşındım.taşındığım evin etrafında birçok mağazalar,lokantalar,pastaneler,mobilyacılar var.bu ev ana yola çok yakın olduğu için hep buğulu bir,trafikten bozma rüzgar sesi vardır.bu evde eski evimin aksine bir oda arkadaşım var.ve farklı olarak sadece sokağa çok yakın olan balkonda sigara içebiliyorum.balkona salondan girilir bu evde.salonda birileri oturuyorsa eğer gene sigara içilemez.bu evdeki kimse benim bu evden gideceğimi düşünmez.kimse birgün resti çekip salonda sigaramı yakacağıma ihtimal vermez.insanlara böyle bir güven veriyorum herhalde.kimse yaptığı herhangi bir davranış karşısında benim gideceğime inanmaz.beni alırlar önce,oramı buramı ellerler neye benziyorum anlamak için.sonra bir kaç bilgin bakış atarlar bana.sonra da bir forma koyarlar beni.ve belirtirler bunu.seni böyle böyle yaşacayacağım alev,benden başka bir şey bekleme.ben tamam derim,beni böyle böyle yaşa,ben başka bir şey beklemeyeceğim derim.ama bu bildirgeci verirken afilli laflar ederler.sonra birlikte -böyle-yaşam süregelirken,kendi rahatlarına ve rahatsızlıklarına göre formumda değişiklikler yaparlar.ve söylerler,seni artık böyle yaşayacağım,çünkü ben artık bu tarzda bir insanım diye..sonra ben tamam derim.sundukları kadarıyla..dememişmiydim daha aklım hiçbir şeye ermezken.iyi ki de demişim esasen.çevremdeki insanlara çok güzel bir hareket alanı açılmış oldu böylece.onlar inandırdılar beni,gerçekten buna dönüştüklerine.sonra bu sınırsız hareket alanı onları sıkmış olacak ki,onları daha dar alanlara misafir eden,davranışlarından dolayı biraz öne alınan ya da biraz arkaya itilen başka odalara kaçıştılar.ve o odalarda o kadar başkaydılar ki.o kadar tanıyamadım ki onları.elele yürümeyi kendi kocaman alanında,kendi iradesi ile feshetmek gerilerde kalıyordu artık.hayallemeyelim yaşayalım demek gerilerde kalıyordu.şaka gibi bir şey oluyordu,benim yanımda dimdik işte bu benim ve bununla yaşamaktan başka bi ihtimalin yok!dedikleri benlerini bilmem nerelere yolluyorlardı.ben hep böyleydim.kocaman alanlar bırakırım insanlara bana ve kendilerine daha rahat hükmedebilsinler diye.öyle mutlu olacaklarsa öyle mutlu olsunlar diye.başka bi yaşam olası değilse bunu yaşayalım diye.rahat edelim diye.olduğumuz gibi olalım diye.tüm bunlar için bırakılan o kocaman boşluklarda yalnız kalınca anlıyor insan.rahatları ve onlar.ben olduklarını iddia ettikleri o toz kondurulmayan insanlar.benim yanımda genişledikçe genişleyen,elastik çadırlardan sıkılmanız artık alıştığım bir durum.duvarlara sığınmak istemeniz,anlayamadığım ve bana anlattığınız benlerinizle çelişen bir durum.ve ben artık burada,burdan köye kadar genişlettiğim benimle,elimi bıraktığınız zaman havada kalan elimle,hayallemeyelim yaşayalım dediğiniz zaman odağa koyduğum yaşamla sizin için bir tek şey dahi yapmadan akmak istiyorum.yaşamak ve hepinizin burnundan getirmek değil.yaşamak ve sizinle alakalı herhangi bir şey olmamak istiyorum.burada akmak istiyorum kendime.

alev

Hiç yorum yok: