26 Aralık 2008 Cuma

get a life

servet sen radikal misin?
sensin radikal düzgün konuş.
dalga geçmesene..niye böylesin sen
ne varmış bende?
baksana bi bize servet..sanki bi hayatımız yokmuş gibi..bu en üst katla en üst katın altındaki dairede.sen günlerini sigara sararken filtreyi düzgün geçirebilme planları yaparak geçiriyorsun.ben ölü dillerle uğraşıyorum,ne dediklerini hiç merak etmiyorum aslında ama öğreniyorum.neyimiz var bizim?
bişiyimiz falan yok nisan.kıçından dert uydurma.bu senin yaşantın ve bu da benimki.çok mu ince oldu sigara?
ince..ama güzel..çünkü tütün ağır,ince olması güzel.

elindeki sigarayı nisana uzattı.çakmağı çaktığı anda sigaranın baş tarafı alev alır gibi parladı.biraz sakinleyince nisan bir duman aldı,ağzından dumanlar fışkırta fışkırta konuştu gene;

ruhuz sanki.bir hayatımız yok diye düşünülebilir hatta dışarıdan bakılınca.bize get a life bile derler.havalı buluruz bu sözü,hoşumuza da gider.bizim hayatımız ne zamandan beri yok ki servet?
bilmiyorum.senin hayatını bilmiyorum.evime geliyorsun,sigara içiyoruz,televizyon izleyip uyuyoruz.bazen aşağıdaki çaycıda görürüm seni,o zaman da masadaki şekerlikle oynayarak geçer vakit.orda burda iki üç kez arkadaşlarınla yürürken karşılaştık.ve ben arkadaşlarımlayken de dört beş kez karşılaştık.tüm karşılaşmalarımızda birbirimizi tanımıyormuş gibi davrandık.
belki de onlar da öyle yaptılar?
kimler?
sen tanımazsın servet.
çok konuşma,sigaran sönüyor.
sigara..
saçmalama nisan.biz,burdayız.hayatımız burda.açık ettiklerimizle sakındıklarımızla.bizimle yaşamak ya da yaşamamak artık onlara kalmış.
kimler?
sen tanımazsın.
ha ha

alev

Hiç yorum yok: