uyanmak garip bir haldi.ne oluyordu da tüm geceler ve saatler boyunca kapalı olan,sımsıkı kapayan kendini,kapalı kalmaktan sıkıldığı zamanlarda kapalı gelmek için kendine senaryolar uydurup oyalayarak,sırf uyanmamak için direnen gözler birden bire görüveriyordu odanın tavanını,kasvetini birenbire..bilmiyordu işte.uyanıyordu olur olmaz zamanlarda.hep uyanmalarının vakitsizce olduğuna dair bir saplantısı vardı.uyandığında şimdi ne olacak?sorusu olduğu sürece bu saplantı da olacaktı,biliyordu.her şey sevimsiz geldikçe ona,şu andaki sokağın gürültüsü,uyku sonrası saatlerin sosyalleşmek arzusuyla yanıp tutuşan bu midesi,tüm gece sigara içmenin bıraktığı bu tat;ağzının içine ne yapsa geçmeyeceğini hissettiği bu tat,geçmesi için ağzına gül bahçeleri de dizse,güllerin yapraklarından küllerin şıp şıp damlayacağını bildiği bu tat,her uyanışında neyden kaçıp,neye döndüğünü-istemeye istemeye-hep şeylerin ters olacağını düşünecekti gemi adam.
çağımızda yeni bi insan türü daha yaşıyordu.uyku sonrası etrafına yabancılaşan,tam olması gerektiği gibi geçen her saniyesini hayretle uğurluyan ve bu hayretin doğal gelişimi olarak yerini en sağlamından ve en akılalmazından bir devam etmeye bırakan insan türü.kısa ömürlü bu canlı,günlük yapılması gereken abuk subuk bir şeyi hatırlayıp gemi kişisini ayağa kaldırana kadar yaşıyordu hayatının baharında.sonra ölüyordu.gemi adam biliyordu,sonrası yaşam değildi.alışılan bir şey nasıl olabilirdi ki?bilerek yapmadığı bişiy,bildiğini okuyamadığı bir zaman dilimi,kim nasıl yaşam diyebilrdi buna?
bu insan tipini not etmeliydi bir yere.paylaşmak gerekti onu anlayacak biriyle sonraları.kalktı,kalem kağıt aradı buruşturulmuş sigara paketlerinin,geceki tüm hpşırıklarını püskürttüğü mendillerin ve kağıtlarının arasında kalem ve kağıt aradı.durdu.anlamsızdı.ben dedi,öldüm gene.daha fazla yaşamak uğruna da olsa..gelecek nesillere nezih ve refah içinde bir ortam bırakmak uğruna da olsa..kendini nasıl teselli edeceğini bilemedi.büyük balık büyük deniz hikayesi mi?denizde hiç balık yok ki bu saatte.o da uyanmıştır.saçlarını tarayıp,eteğini üzerine çekip okuluna gitmiştir..diğeri saçlarını taramamış,ağzındaki sigara kokusunu muhafaza adına dişlerini fırçalamadan bir yerlere gitmiştir.denizin her yerinden kayalar sivrilmiş,adacıklar olmuştu her yer.üzülmedi.ada olmuştu.hareket eden,coşan batan,şöyle bi duran,bi sigaradan sonra devam eden bir gemi olmaktansa;ada olmuştu.bir parça su görse deneyecekti gene.istiyordu çünkü kirpiklerine kadar.
yarın sabahı beklemeli..okyanusu görmüşken,yapabildiğim kadar keyif yapmalı.ömürse,bitecekse elbet,uzatmalı da uzatmalı.taa ki daha nasıl bu uyku uyanıklık arası halde kalabilirim diye düşüncesiyle gözleri şimşek gibi çakana,kirpiklerine kadar uyanana kadar..
alev.
11 Ekim 2007 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder