27 Eylül 2007 Perşembe

kuzum,
bak şimdi bugün çok sigara içtik ya
sonra geçenlerde bi ara sen çok ağlanmıştın ya
hani ben kendimi güney amerikaya sürme sevdası içinde debelenirken
güzeldi o zamanlar
saksısında çakırkeyif akşamsefası ayarında takılıyodum geceleri ve gündüzleri
botanik alemin biriciği yapmıştım kendimi,
yuvarlanıp gidiyoduk işte
siz nasılsınız inşallah damla kızanı?
allam öldürücem kendimi nasıl rahattı
nasıl tasasız
ev kirli olunca temizliyodum o zaman
anneler üzülmesin diye dizginliyodum
melih kibar öldüğünde üzülmüştüm bile
şimdi böyle..
rejim yapıyodum lan dahası var mı a benim mavi gözünü sevdiğim,sohbetine yandığım,çocuğunu gezdirdiğim!
bugün gene fikir değiştirdim ben
büyüyünce ertesi gün hapı olucam ben
her gündüzden ve her geceden,her sevişmeden ve her sevgi neydi sorusuna sevgi emektir diye cevap verememekten,ve her tutarsızlıktan,bütün arsızlıklardan,tüm anlayamamalardan,ve tüm kağıtsızlıkların kıvrımsızlıkların ve hala gemisizliklerin ardından alsınlar beni olma mı
iyi gelirim diye bi iddiam yok
öyle düşünsünler olmaz mı
alev iyi gelecek desinler
sonra gelmesem de olur
alışık nasılsa onlar,alışığım nasılsa ben,bazen böyle olur der geçeris
biz hep geçeris
hep heybelide mehtaba çıkan atalarımızın kemikleri sızlasın
biz hep geçeriz
ruhları şâd olsun
her şeyi geçeriz
ruhlarına el fatiha
haydi kadınlar ve çocuklar önden geçsin!
ayrıştırıcıların en iyilerine layık onların naif bedenleri
geçiyoruz!!!
bacaklarımızdaki bi ömür alınmaya,çekilmeye,nedendir bilinmez o meşhur ateri oyunundaki gibi kafasını her çıkardığında kopardığımız bacak kıllarımızı jojova çiçeklerinin özleriyle yıkadıktan sonra,dalgalandıra dalgalandıra geçiyoruz
spa masajına da bekleriz aslanım..

alev

Hiç yorum yok: