18 Nisan 2007 Çarşamba

hadi kuzum siz dersinize çalışın.küçük de önce bikaç odun atsın sobaya bi cigara yaksın ışıklar da sönsün alevler bile ışıksız ısınsak mı ne ışıklar mı yandı bi sürü şekil belirmiş alevlerin gölgelerinde hepsi de kaçmaya niyetliymiş küçük de mutsuz hepsi de üzgünmüş mü bir de göçebe e tabi bi o kadar tutsak ama ne sesi ne hayali ne oyunu dert ettiği en çok kendiyle derdi alevi de kendinden çok sever oldu bu aralar bu küçükceğiz bi sustu mu ne sesi kısıkmış ballı süt içmiş bi sürü kilo gece ninni söylemekten ayağında velet sallamaktan uyuyamaz olmuşsa da en çok kendiyle derdi ne etsek ne yapsak boş dinlemez bu uyuz insan bu damla dinler gibi durur da kandırır adamı az çakal değil hasta olmak zor anacım bu yaşta hala yerdeki seksek çizgilerini silebilecek yağmur miktarının milimetre cinsinden ölçülüp yirmi altı farklı boyuttaki bidona doldurulması suretiyle yaptığım leğen çizimlerimin ardından acaba aynı mantıkla bazı sahışlara söndürebilir miydin bu ateşi diye sormak üzere bağlantısını kurmaya çalışıp da kelimelerle bu işi başaramayacağını anlayan damla mı küçük mü ne denklemlere başvurmayı denemiş olsa da lost izlemenin verdiği bıkkınlık prantez içinde kendi bıkkınlığını gitti elalemin dizisine attı gene yorgunluk ve bu saçmalama özlemiyle hiç olmayan uyku düzeniyle farkında ki sekteye uğramış kaç gündür neler neler ondan böylekusuruna bakmayın siz iyileşecek gene cici kız olacak ama yine de en çok kendiyle derdi n yapsak ne etsek vah vah takmış kafayı kendine tüketti damla yok yok aslı şöyle ki diğerleri kelimeleri mekanları oyunları kostümleri tüketikçe ha bi de bunları gördükçe katlanamadı bağladı kafasına bi tülbent saçmaladı inanmadı

damla

Hiç yorum yok: